styLe ßy aLon£
Admin
Mesaj Sayısı : 116
Kayıt tarihi : 14/01/09
 |  Konu: uMuT... Paz Kas. 08, 2009 12:06 am | |
| dört renk  umut..Küçük çocuklar gibi bekle geceleri.İlle de geceleri; çünkü çocuk masallarındakine benzer bu geliş.Nasıl beklersen o tatlı perileri, sevimli anneleri...Nasıl beklersen bir yıldızın kaymasını...Gözlerinde nasıl biriktirirsen bir çocuk sıcağını; bir gülücüğü nasıl bekletirsen dudağında...İşte öyle, o güzellikle...Saçakta bir serçe gibi bekle.Bayram sabahlarını, baba kucağını, şekerleri, oyuncak yaşamları nasıl büyütürsen düşlerinde, öyle büyüt beni de...Al beni çocuk, büyüt yeniden.Anneliğin ilk sıcağında yine, bebek bebek, özlem özlem, bekle...sevdael ayak çekilince kentten,bulutu, mavisi, yolcusu, sokağı, fahişesi, hırsızı, annesi, sevgilisi, yağmuru, kavgası, eylemi, polisi, acısı, sevinci, kondusu, genç kızı, duvağı, ölümü, şarkısı, kitapları, yasağı, ayrılığı, denizi, yalanı, özlemi, talanı, belası, selamı, susması, çocuğu, oyunu, telaşı, ayı, dumanı, delisi, soğuğu, yarası, trenleri, sirenleri, sevdası...yani çekip gidince bir kenti kent yapan ne varsa...gecenin koynunda işte, üzerime yıldızları örtüp büzüldüğümde gelirsin hep.karanlıktan korkan bir çocuk gibi sokulurum koynuna.uyuyamam!...yolculukÖmrüme aykırı duran ne varsa alıp katıyorum düşlerime.Geceler boyu katran koyusu bir ayrılıkla boğuşuyor ellerim.Ellerimin beyazında bir hicaz şarkı...Duymadığın her şarkıya yeni bir suç ekliyorum; gelmediğin her mevsime yeni bir göç...Aşktan yana mahcup kışlar bile katılmış yolculuğumuza.Hangi durakta, hangi camdan göreceğim ellerini?Nerede usuldan boynunu büküp, gülümseyerek karşılayacaksın beni?Hangi şarkıda sahip çıkacaksın düşlerime çocuk?Dudağının değmediği her gece, boynumda jilet sızısıDüştüğüm bütün yollar incecik hüzün...Kapımın önünde hazır zemheri.Sen de üşüyor musun?ayrılıkAvuçlarımda hohlayarak ısıtıyorum geceyi.Gecenin elleri nasıl da küçük...Düşlerimiz ortalıkta savruldukça, üşüyoruz. Odada bir yalan veda dolaşıyor.Gidişini yazıyorum bir camın buğusuna.Birden bütün iklimlerden bir yağmur boşanıyor. Islak bir mendil gibi kalıyoruz sokaklarda.Bütün yollar birdenbire alışıyor ayrılığa.Bütün otobüslerde gitmenin beter sancısı...Gecenin elleri nasıl da küçük...Bütün duraklarda sallanan hep aynı mendil... Bütün buğulu camlarda gidişine bir şiir...Birden bütün iklimlerde kanamalı bir yolculuk...Avuçlarımda hohlayarak ısıtıyorum yüreğimi.Yüreğimin elleri nasıl da küçük...Gidişini yazıyorum bir yağmur akşamına. Her dilde aynı hüzün, her yüzde aynı sızı...Zaten bütün dillerde aynı yara ayrılık... | |
|
